15 Aralık 2011 Perşembe

LOTR - Two Towers






     İlk bölümde kurulan Yüzük Kardeşliği dağılmış, "every man for himself" felsefesi uygulanmaya başlanmıştır. Bunun sebebini kısaca hatırlayacak olursak:
***
     Bu zinciri başlatan Frodo dur. Güç yüzüğü kardeşlik içine nifak tohumları serpmeye başlayınca Frodo, "bu benim çilem diğerlerine çektirmeye hakkım yok", diyerek yola tek başına devam etme kararı alır.

"Çaktırmadan kaçayım, en iyisi görünmez olmak", diyip yüzüğü parmağına geçirir ve Sauron'un yangınlar içindeki acayip gözüyle burun buruna gelir. 
Bu sayede Saruman'ın kardeşliğin peşine taktığı -orkların nirvanaya ulaşmış versiyonu- Uruk-hai'lere koordinatlarını vermiş olur, kardeşliğin başı beladadır.
    Aslında kardeşliğin ilk kaybedilen üyesi Gandalf'tır. Kardeşlik, Ayrıkvadi'den yola çıktığında, -Sauron'un uşağı olmuş- Saruman'ın türlü oyunları yüzünden rota değiştirmek zorunda kalmış, cücelerin diyarı Moria madenlerine girmiştir. 
     Gandalf bu mekandan ziyadesiyle tırsmaktadır. Çünkü cüceler bu madeni çok derin kazmış ve uyandırılmaması gereken bir iblisi başlarına bela etmişlerdir. Sauron da güçlendiği için Gandalf'a göre kötü olan herşey onun hizmetkarıdır, güç yüzüğünün bu iblis Balrog'u üstlerine çekmesinden tırsmaktadır. Ki öyle de olmuştur. Moria'daki manzara pek iç açıcı değildir, tüm cüceler katledilmiş, işin kötü yanı mecburen ordan geçmek zorunda kalmışlardır. Ve hazin bir son olarak Balrog Gandalf'ı da yanına alarak Moria'nın derin karanlığına gömülmüştür. 
      Acı içinde Moria'dan çıkıp Lorien'in yolunu tutan kardeşliğin diğer üyelerine gerçekler tokat gibi çarpmıştır. Her biri "ben ne halt yemeye kardeşliğe katıldım" diye bir süre içsel muhasebe yapmışlardır. Bu esnada Lorien'in elfleri tarafından güzelce ağırlanıp ihtiyaçlarına uygun hediyelere sahip olurlar ve tekrar yola çıkmak için güç toplarlar. 
     Tekrar yola çıktıktan sonra mola verdiklerinde Frodo uzun zamandır düşündüğünü yapar ve grubu terk eder. 
      Durumu çakan Sam, Frodo'nun peşinden gider diğerleri de etrafa dağılıp Frodo'yu ararken Uruk-hai'lerin ani baskınına maruz kalırlar. Frodo'ya "yüzüğü bana ver seni sefil" diye çemkiren Boromir yaptığından pişman şekilde -bir işe yaramadım bari şu hobbitleri koruyayım felsefesiyle- merry ve pippin'i Uruklardan korumaya çalışırken öldürülür. Efendilerinden "buçuklukları -hobbit- sağ salim bana getirin!!" emri alan Uruk-hai'ler Merry ile Pippin'i -malum ortada başka buçukluk kalmamıştır- yakaladıkları gibi Isengard'ın -Saruman'ın kulesi- yolunu tutarlar.
***
        Frodo ile Sam Mordor'a doğru yola çıkarken; Aragorn, Legolas ve Gimli buçukluk arkadaşlarını Urukların elinden kurtarmak için yollara düşerler.

       3 gün 3 gece dinlenmek nedir bilmeden koşturan muhteşem üçlümüz (Aragorn,Legolas,Gimli) Uruklar bir durup dinlenmediler canımız çıktı ama yılmayacağız naralarıyla koşturmaya devam ederler. 
        Bu esnada Rohan -insanların yurdu- Saruman'ın oyunlarıyla karmakarışık olmuştur. Saruman kral Theoden'i adeta cin çarpmış bunaklara dönüştürüp ülkeyi başsız bırakmıştır. İçlerine soktuğu casusu Grima'yı da maşa gibi kullanarak baş kaldıranları temizlemiştir. Grima'ya da güzeller güzeli Eowyn'i -Theoden'in yeğeni- vadetmiştir. 

Grima, kralın yeğeni ve sadık Rohan ordusu Rohirrim'in başı Eomer'i sürgün ettirerek ülkeyi iyice savunmasız bırakmıştır. Bu arada Eomer'in kızkardeşi Eowyn'e de yavşamaya başlamıştır. Eowyn'in de psikolojisi bozulmuştur. Kolay değildir hani babası yerine koyduğu adam boş boş bakınarak tahtında oturmaktadır, biricik ağabeyi de sürgün edilmiştir. Bir yandan da Grima'nın tacizi söz konusudur. 
    Uruklar tam mola verip üstünlük bizim muhteşem üçlüye geçmişken olaya Rohirrim dahil olur. Hepsini kılıçtan geçirip sürgün edilmenin stresini atarlar. Urukları yakalamayı beklerken Rohan ordusuyla karşılaşan muhteşem üçlümüz acı haberi bizzat Eomer'den alırlar: "Kimseyi sağ bırakmadık!!". 
   Ümitsizce cinayet mahaline giderler. Aragorn, iz sürme yetenekleri sayesinde hobbitlerin hala yaşadıklarını ve Orta Dünya'daki en fantastik yer olan Fangorn ormanına daldıklarını anlar. 

Mecbur onlar da ormana girerler. Hobbitlerin başına bir iş gelmesinden korkmaktadırlar zira ormandaki ağaçlar yürüyen, konuşan hatta düşmanlık besleyip zarar verebilen yapıdadırlar.
      
Muhteşem üçlümüz hobbitleri ararken hiç beklemedikleri biriyle karşılaşırlar: Gandalf!
     Balrog'u mağlup ederek gücüne güç katan Gandalf grileri çamaşır suyuna bandırmışçasına bir beyazlıkla üçlümüzün gözlerini kamaştırır. Gandalf da "dönüşüm muhteşem oldu biraz daha show yapayım" diyerek güzelim safkan atıyla bizimkilere hava atar: "Shadowfax gel bakayım yavrum!" ve merak etmeyin diye ekler "hobbitler bizim entlere emanet". 
      Buçukluklarımız dünyadaki en yavaş -kaplumbağalar daha hızlıdır o derece- ve kadim varlık olan yürüyen ağaç "Ent"lerle başbaşa ormanda kalırken diğerleri Rohan'a doğru yola çıkarlar.
     Bu esnada Frodo ile Sam dolambaçlı yollarda feleklerini şaşırarak aynı yerde saymaktadırlar. 

Onların imdadına da Moria'dan beri sinsi sinsi onları takip eden Gollum yetişir. Gollum için kolay değil tabi 500 yıl yüzükle ilişkisi olmuş bağını bir türlü koparamamış sefil bir yaratık haline dönmüş. Kıymetli (güçyüzüğü)'yi alamıyorum hiç değilse ona sahip olanın köpeği olayım, kıymetlime yakın olayım da bir fırsat çıkar ellerinden alırım diyerek Mordor'a giden yolda liderlik etmeyi kabul eder.
     Frodo'nun Sam'le olduğunu öğrenen Gandalf'ın içi rahatlar uzun zamandır istediği intikamı almak üzere Rohan'a at sürer. Amacı Saruman'ı maymun etmek, affallatmaktır. 
     Umutsuzluk içinde günleri sayan Eowyn, Aragorn'u gördüğünde beyaz atlı prensinin geldiğini anlamıştır. Gandalf Saruman'ı Theoden'in içinden sıyırıp alır resmen ve kral eski haline geri döner.
    Toparlanan kral derhal halkını Miğfer Dibi adı verilen kaleye naklettirir, kendisi de diğerleriyle birlikte yola çıkar. 
     Eowyn çocuklar gibi mutludur, Aragorn'a aşık olmuştur. Ama Aragorn'un kalbi başka bir kadına bağlıdır. Bir ölümsüz olan elf Arwen'e..Ne var ki o da her erkek gibi "ben dönüşü olmayan bir savaşa gidiyorum" diyip ilişkiyi bitirmiştir Ayrıkvadi'den ayrılmadan hemen önce. Buna en çok sevinen Arwen'in babası Elrond olmuştur tabi ki. "Sen kimsin ulan iradesiz, daha tahta çıkmaya cesaret edemiyorsun, benim Arwen'im ölümsüzdür, nice güzel çağlar yaşayacaktır, senle ne halt yesin peşini bırak kızımın" diyerek posta koymuştur. Böylece Aragorn Eowyn'e "i'm single, i'm available" diyerek ümit vermektedir, duygularıyla oynamaktadır kızcağızın hain!!
   Bu esnada Gollumla yoluna devam eden Frodo, Boromir'in kardeşi Faramir'le karşılaşır ve esir alınırlar.

     Çekeceğim var bu kardeşlerden diye illallah eden Frodo, zıvanadan çıkarak Nazgul liderine yüzüğü vermeye kalkar. Olayı zar zor önleyen Faramir Frodo'ya çemkirirken kahraman Sam ortaya atılır "senin kardeşin nasıl öldü biliyon mu? Frodo'dan yüzüğü almaya çalıştığı için nalları dikti diyerek" Faramir'in yarasına tuz basar ve ona doğru yolu buldurur. Böylece Faramir, Orta Dünya tarihinde yüzükten vazgeçebilen kişiler arasına adını altın harflerle yazdırır. Frodo, Sam ve Gollum'u serbest bırakan Faramir, daha sonra bu kararından dolayı babasının şamar oğlanı olacaktır resmen.

     Bu arada Miğfer Dibine çekilen Rohan halkı, Saruman'ın Uruklardan oluşan on bin kişili bir orduyu üstlerine saldığını öğrenir. Dolayısıyla bir panik başlar. Ortalıkta doğru düzgün asker kalmamıştır, Rohirrim sürgündedir, Gandalf'ın onları alıp geri dönmesi beş günü bulacaktır. 
      En küçük çocuğa kadar tüm erkekler silahlandırılır ve Urukları beklemeye başlarlar. Bu esnada Elrond'un tayin ettiği bir elf ordusu yardımlarına koşar, biraz olsun kendilerine güvenleri gelmiştir. Zaman gelir ve Uruklarla savaşmaya başlarlar. Çok zaiyat verirler ve geri çekilirler, kalenin içinde bir avuç adam kalmıştır. Tam ümitler bittiği anda Gandalf Rohirrimle birlikte çıkagelir ve savaşın sonucu değişir. Bizimkiler kazanmışlardır. 
     Ama Gandalf "çok sevinmeyelim bu daha başlangıçtı artık tüm ümitlerimiz Frodo'nun görevini tamamlamasına bakıyor", diyerek sevincimizi kursağımızda bırakır.



THE END

     
    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder